Prof. Dr. Ayhan Kara: Türkiye’nin enerji ihtiyacı için toryum umut verici bir çözüm olabilir

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Giresun Üniversitesi Prof. Dr. Ayhan Kara: Türkiye, Artan Enerji İhtiyacına Toryum ile Çözüm Bulabilir

Giresun Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Kara, Türkiye’nin toryum rezervi açısından zengin yer altı kaynaklarına sahip olduğunu ve toryumun Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına çözüm olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Kara, Giresun Üniversitesi’nde düzenlenen “Türkiye’nin Enerji Bağımsızlığı, Nükleer Enerji ve Toryum Stratejisi” konulu konferansta yaptığı konuşmada, nükleer enerji ve toryumun ülkemiz için önemine değindi. Konferansta Türkiye’nin mevcut enerji portföyü, enerjide dışa bağımlılık, nükleer reaktör teknolojilerinin önemi, toryumun nükleer teknolojideki rolü, toryumun yerli ve milli reaktör yapımında avantajları ve nükleer reaktörlerin çevre üzerindeki etkileri de ele alındı.

Prof. Dr. Ayhan Kara, toryumun yakıt olarak kullanılması için önce uranyuma dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. Bu dönüşümün “Mox” adı verilen sistemlerle veya hızlandırıcı güdümlü sistemlerle gerçekleştirilebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Kara, toryum teknolojisinin henüz sırasını bekleyen bir element olduğunu ancak ileriki dönemlerde uranyum teknolojisinin geliştirilmesinden sonra toryum teknolojisine geçilebileceğini söyledi.

Ülkemizdeki enerji talebinin artmasının aslında olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kara, enerji tüketiminin bir ülkenin kalkınmışlık ve gelişmişlik düzeyinin göstergesi olduğunu dile getirdi. Ancak enerji ihtiyacını dışarıdan tedarik ettiğimiz için enerji üretiminde dışa bağımlı hale geldiğimizi belirtti. Prof. Dr. Kara, Türkiye’nin yıllık 40 milyar dolar gibi büyük bir para transferi yaparak enerji ihtiyacını karşıladığını ifade etti. Gelecekteki enerji ihtiyacının daha da artacağına dikkat çeken Prof. Dr. Kara, bu enerjiyi ucuz bir şekilde üretebilmek için enerji üretimini çeşitlendirmemiz gerektiğini ve toryumun bu çeşitlendirmede önemli bir rol oynayabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Kara, nükleer enerjiye karşı olumsuz ön yargıların yerleşik bir algı olduğunu sözlerine ekledi. Çernobil ve Fukuşima nükleer santrallerinde yaşanan kazaların, teknolojinin eski ve güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu dönemde gerçekleştiğini ifade etti. Bugün ise gelişmiş nesil reaktörlerin kullanıldığı nükleer santrallerin güvenlik standartlarının çok daha yüksek olduğunu belirtti. Prof. Dr. Kara, nükleer santrallerin temiz enerji kaynağı olduğunu ve iklim krizine karşı önemli bir çözüm olduğunu vurguladı.

Tüm bu bilgiler ışığında, Türkiye’nin toryum rezervlerini kullanarak enerji ihtiyacını karşılamasının mümkün olduğu ve bu sayede enerji bağımsızlığını sağlayabileceği görülüyor. Nükleer enerjiye karşı olan ön yargıların yerini bilimsel gerçeklere bırakması gerektiği unutulmamalıdır.