Deprem sürecinde yaşadıklarını anlatan kadın gassal, mesleğinden ve deneyimlerinden bahsetti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Cenaze Hizmetleri ve Mezarlıklar Müdürlüğü’nde çalışan kadın gassallardan biri olan 42 yaşındaki Fatma Çınar, pandemi ve deprem sürecinde yaptığı görevleri anlattı. Çınar, “Depremde ailenin tamamını tek araçta götürmek gerçekten bizi çok etkiliyordu. Günler geçtiğinde eve gittiğimde, çocuklarımı çağırıp üzülüyordum. Çünkü aklıma geliyordu” dedi.

Fatma Çınar, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 4 yıldır görev yaptığını belirtti. Pandemi ve 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitiren insanları yıkadığını ifade eden Çınar, bu işi yapmanın nedenlerini manevi olarak insanların acılarını paylaşmak, teselli etmek ve cenaze yıkamanın sevabını kazanmak olarak açıkladı.

Giysilerinin adli tıptan gelen kanlı ve kokulu cenazelerde kullandığını söyleyen Çınar, cenaze işleminin kendilerine bildirilmesinin ardından ekip olarak hazırlık yaptıklarını dile getirdi. “Mezar kazanından kepçecisine, erkek imamdan kadın gassala kadar herkesle işbirliği yaparız” diyen Çınar, cenazenin kendilerine teslim alındığını ve yıkama işlemini gerçekleştirdikten sonra aileye cenaze aracıyla yardımcı olduklarını belirtti. Tüm işlemlerin son dakikaya kadar yapıldığını söyleyen Çınar, normal bir cenazede naylonsuz kefen kullanıldığını ancak adli tıptan veya kanamalı cenazelerde naylon kullanıldığını açıkladı. Temiz bir cenazenin 25-30 dakika arasında yıkandığını ifade eden Çınar, kanamalı cenazelerde ise bu sürenin 40 dakikayı bile bulabildiğini söyledi.

Cesetlerin pandemide tek parça olarak kendilerine geldiğini, deprem sürecinde ise zarar görmüş bir şekilde geldiğini belirten Çınar, “2-3 gün geçtikten sonra koku dayanılmaz bir hal alıyordu. Kıyafetlerimizi ne kadar yıkasak da kokusu gitmiyordu. Depremde ailenin tamamını tek araçta götürmek gerçekten bizi çok etkiliyordu. Günler geçtiğinde eve gittiğimde, çocuklarımı çağırıp üzülüyordum. Çünkü aklıma geliyordu. Baba ile erkek çocuğunu erkek imama teslim ediyoruz. Kız çocukları ile anneleri ben yıkıyordum. Çok zor bir süreçti. Pandemide de zordu. Şu anda anlattığımda, o zaman yaşadığım ruh halime geri döndüğümde gerçekten çok zordu” şeklinde konuştu.

Yıkamaya girecekleri zaman birinci derece yakınları olduğunda zorlandığını söyleyen Çınar, “Herkesin hikayesini dinlediğinizde bunu kafanızda tutmamanız lazım. Ayrı ayrı üzüldüğünüzde insan kendi dengesini kaybediyor. Aklımızda iz bırakan durumlar oluyor. Kişi eşinin başında ağlar, af diler, helallik ister. Birçok şeye tanıklık ediyoruz. Bizde etki bırakan durumlar yaşıyoruz. Benimle birlikte 3 kadın gassal daha var. Vardiya sistemine göre çalışıyoruz. Günde bir kişi gelip 16 saat çalışıyor, ertesi gün diğer arkadaşımız geliyor. Eğitim alıp sertifikalarımızı alıyoruz” dedi.

İlk başladığında adli tıptan cenazeler görünce korktuğunu ve çekindiğini anlatan Çınar, “Geldiği zaman nasıl bir şey yıkayacağımı merak ederdim. Depremde adli tıptan gelen cenazeler bizi alıştırdı” şeklinde konuştu.