Elektrik ve doğal gaz desteklerinin kaldırılması, uzun vadeli enerji yatırımlarının çözümü mü?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Enerji Uzmanı Murat Dilek, devletin doğal gaz ve elektrikte sübvansiyonlara harcadığı milyarlarca liranın bir fedakarlık olduğunu vurgulayarak, “Yıllık 282 milyar liralık sübvansiyon bütçesini yenilebilir enerji kredileri için faiz sübvansiyonlarına çevirerek, Türkiye’nin uzun vadede kazanacağı bir modele geçmek istiyoruz” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bir televizyon programında doğal gaza zam yapılmayacağını belirtmiş ve geçen yılki toplam sübvansiyon miktarının 282 milyar lira olduğunu ifade etmişti. Bu açıklamaları değerlendiren Enerji Uzmanı Dilek, konutlarda kullanılan doğal gazın bir kısmının yeni keşiflerden elde edildiğini söyledi. Bununla birlikte, sübvansiyonların halen devam ettiğini belirten Dilek, Enerji Bakanı Bayraktar’ın sübvansiyonların devam edeceğini ancak sınırlı bir süre için geçerli olacağını dile getirdiğini hatırlattı. Dilek, sektör olarak bu sübvansiyonlara karşı olduklarını ve kamunun büyük bir fedakarlık yaptığını söyledi.

Dilek, doğal gaz ve kömürün küresel bir sektör olduğunu belirterek, “Bir ülkedeki doğal gaz fiyatları diğer ülkeleri etkiliyor. Bu nedenle tam anlamıyla küresel bir pazardan bahsediyoruz. Türkiye’de de yeni keşiflerle birlikte konutlarda tüketilen doğal gaza başvuruluyor. Ancak bu duruma rağmen sübvansiyonlar devam ediyor. Enerji Bakanı da bu konuda açıklama yaptı ve devletin sübvansiyonları sürdüreceğini ancak kısa süre içerisinde sonlandıracağını belirtti. Ancak sektör olarak biz sübvansiyonlara karşıyız. Bunun nedeni, kamunun büyük bir fedakarlık yapması. Doğal gaza ve elektriğe milyarlarca lira sübvansiyon uygulanıyor. Bu harcanan paranın farklı şekillerde değerlendirilebileceğini düşünüyoruz” dedi.

Dilek, bir sanatçının evinin 10 bin liralık elektrik faturasını paylaştığına değinerek, “Bu faturanın gerçek miktarı aslında 20-25 bin lira. Ancak devlet sübvansiyon uygulayarak faturayı 10 bin liraya düşürmüş. Artık sübvansiyonların kaldırılmasını ve yeni yöntemlerin getirilmesini istiyoruz. Belki de yıllık 282 milyar liralık sübvansiyon bütçesini yenilebilir enerji kredilerine faiz sübvansiyonu olarak aktararak, Türkiye’nin uzun vadede kazanacağı bir modele geçmeyi umuyoruz. Kamudan bu konuda temennimiz budur” şeklinde konuştu.